Not: 6 SAAT
“Tekerleği kullanmayan çok önemli topluluklar oldu, ancak masal anlatmayan hiç bir topluluk olmadı.” Ursula K.Leguin
Hikaye bir anlatıdır, bir konuyu izah etmek değil. Dahil olanların yaşadığı, hissettiği ve empati kurabildiği bir şeydir.
Belirsizliklerle çeşnilendirilmiş beklentilerdir.
İnsan “hikaye anlatabilen” bir canlıdır.
Hikayeler insan üzerinde çok etkilidir. Fikirleri hikaye formunda aktarabilme becerisi belki de öğrenip öğretebileceğimiz en önemli kabiliyettir.
İstatistiklere baktığınızda önümüzdeki yirmi yıl içinde çalışanlardan beklenen ilk üç becerinin; Sorun çözümleme tekniği, yaratıcılık, hikaye anlatıcılığı olduğunu görürsünüz.
Bilinçdışına bir kez yerleşen bilgi hayat boyu bizi etkileyen, davranışlarımıza yön veren esaslar haline gelir. Hikaye dili de dinleyenlerin doğrudan bilinçaltına ulaşabildiğinden en etkili iletişim dili olmuştur.
İşte bu yüzden hikaye anlatma yetisini güçlendiren insan, mesleği ya da ilgi alanı ne olursa olsun iletişimde bir adım öne geçer.
Ne der Nelson Mandela “Bir insanla iletişim kurmak istiyorsanız, kendi bildiğiniz dili değil, onun anladığı dili konuşmalısınız.”
KONULAR
İnsanlar neden hikayeleri sever?
Hikayenin temel taşları: Ethos, logos, pathos
Katarsis
Üç birlik kuralı
Tetikleyici olay, dönüşüm, hayat dersi
Önerme tekniği
Günlük hayatta hikayecilik yeteneği nasıl kullanılır?
Daha iyi nasıl hikaye anlatılır?
Beklenti ihlali
Anoloji- metafor
Retorik ile hikayecilik ilişkisi
Üçlü sahne yapısı
Konu, kahraman ve macera nasıl bulunur?
AMAÇLAR
Herhangi bir iletişimde bedenini daha doğru kullanmak, topluluk önünde etkileyici konuşmalar yapmak, güçlü bir imaj yaratmak, beden dilini güçlendirmek.
Kısaca kendimiz geliştirmek istiyorsak hikaye anlatabilmeliyiz.